SANATLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİ VE YORUMU

Yok olmuş sevgilerin, tükenmiş aşkların yeşerdiği ve inadına coşkuyla ve heyecanla var olan bir dünyayı yaşamaya ve yaşatmaya, çekilmiş ve çekilen acıları, tüm hoyratlığı ile ortaya koyan acımasızlığı anlatmaya çalışırken, bu duygular karmaşasında pervasızca bağırmak, haykırmak geliyor içimden. Bazen büyük bir heyecan ve coşkuyla tuvali yırtarcasına salladığım, hatta vurduğum ıspatula darbeleri, bazen de uyuyan bir meleğe dokunur gibi yavaş ve sessizce okşarcasına yapıyor ve yaşıyorum resimlerimi.

Aldığım ve verdiğim akademik eğitimin temel unsurlarından ödün vermeden ve asla yozlaştırmadan kompozisyon, form, ritim,armoni ve leke değerleri vs. gibi tüm temel unsurlara bağlı olarak yaşamaya çalışıyorum sanatımı.

12 yaşından beri hayatımı resimden kazandım, karelerle büyüterek başladım. Fotoğrafçılara vitrin fotoğrafları yaptım. O dönemde renkli fotoğraflar yoktu. Siyah beyaz fotoğrafları yağlı boya ve analin boyalarla işleyerek renklendirirdim ve küçücük eski hatıra fotoğraflarını her birini bir yerden alıp, bir araya getirip, büyütüp kompozisyonlar kurarak, onlardan fotoğraf gibi resimler yapardım, Baktığını iyi gören, birebir aynısını yapan biri olduğum halde, bunları kullanmayı hiç düşünmüyor ve o tür ince ve detaylı çalışmalardan zevk almıyorum. Çok iyi bir grafik sanatçısı olabilirdim. Çok da beğeni ile izlerim ve saygı duyarım. Ama ben bir grafik sanatçısı değilim ve daha okul yıllarında tercihimi bu yolda yaptım. Artistik formasyona ve heyecana çok önem veriyorum. Tuvalimle bazen sevişiyor bazen de kavga ediyorum. Vermek istediğim duyguları adeta bir deli, ya da bir sarhoş gibi yaşamak istiyorum.

Özenle ve titizlikle varılan bir sonuca, cesur ve heyecanla yapılan bir hamle ile çok daha kısa bir sürede varabilmenin daha zor, ama daha başarılı ve daha heyecanlı, daha artistik bir ustalık olacağını düşünüyorum.

Sanat adına yapılmış her şeye, her adıma, bir çizgiye bile büyük saygım var. Herkes düşündüğü ve istediği gibi o zevki, heyecanı, mutluluğu nasıl hissediyorsa elbette öyle yaşamalıdır. Ama asla yozlaştırmamalı ve ucuzlatmamalıdır.

Desenin resmin ana ve vazgeçilmez bir unsuru olduğunu, aynı zamanda bir sanat işi olduğunu, baktığını görebilmenin, gördüğünü tuvale aktarabilmenin bir temel eğitim olduğunu, desenle bir sanat eseri yaratmak sa: Çizgi ve lekelerin çok ustalıkla kullanılması, biçim ilişkileri, leke ve çizgi değerleri, açık, koyu, gri leke değerlerinin azlık çokluk disiplini içinde kullanılmasıyla mümkündür. Çizgi değerleri ise uzun, kısa, ince, kalın, sert, yumuşak, koyu, açık,duygulu ve heyecanlı, cesur ve kararlı, benzerlik ve tekrarların, paralelliklerin olmadığı, yön farklılıklarının iyi kullanılmasıyla mümkün olduğunu düşünüyorum.

Renkli çalışma ise: Belli armoni kuralları içinde, sonsuz sayıdaki renklerin, konunun ruhuna ve amacına uygun olarak duygulu bir şekilde kullanılmasıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum. Ben tüm armoni ve renklerin kullanılmasından yanayım. Tek başına bir renk, renk değildir. Yanındaki renklerle anlam kazanır. İş te o zaman ustalık konuşur.

Her doğru güzel değildir, ama her güzel doğrudur.

Ben renkleri katmanlar halinde kullanarak alttaki renkle, üst tabakadaki renkleri gözde karıştırılması ile, ikinci bir karışım ve etkileşim elde etmeye çalışırım. Palette yaptığım karışımlarda karışıma iştirak eden renklerin sayısal çoğunluğu ne kadar olursa olsun, tek bir karaktere kavuşuncaya kadar karışmasını ve tek bir renk karakterinde olmasını yeğlerim. Mümkün olduğu kadar değişik armoniler kullanmaktan hoşlanırım. Bir tek armoniyi kullanan bir sanatçının diğer armonilerdeki güzelliklerden mahrum kalacağını düşünürüm.

Sanatta özgünlük belli bir armoninin, ya da konunun kullanılması ile sağlanamaz Sanatta böyle bir ölçü ve tanım asla kullanılmamalıdır. Her konuda resim yapılabilir. Her çeşit armoni kullanılabilir ve kullanılmalıdır da. Ama bu bir özgünlük ifadesi olarak kullanılamaz. Her hangi bir konuda yapılmış çalışmalar o sanatçının özgünlüğü olarak tanımlanamaz. Özgünlük sanatçının yorumunda, ruhunda, heyecanında, üslubunda, tekniğinde var olan bir ayrıcalıktır. Bir ses sanatçısı hangi şarkıyı seslendirirse seslendirsin, sesinin rengi ve yorumundan o sanatçıyı tanırsınız. İşte özgünlük böyle bir şeydir. Plastik sanatlarda özgünlük kendinizi kabul ettirebildiğiniz ölçüdeki değerlere bağlıdır.

— DENEMELER —